top of page

Neden KelebeÄŸe DönüÅŸmelisin?

k3.jpg

Kelebek olmak özgür olmaktır. Özgürlük, hayattır.

​

Renkli bir yaÅŸamdır; binlerce çiçek ve koku demektir kelebek olmak.

​

Kelebek olmak güzellik demektir.

 

Kendi muhteÅŸem güzelliÄŸi ile dünyayı güzelleÅŸtirmektir aynı zamanda.


Farklı olmaktır.

​

Tırtıl olmaksa, yaÅŸamaktır sadece biyolojik olarak ve ölmek!

​

Yerde sürünmektir.

​

Aynı kalmaktır tırtıl olmak. Kolaydır da.

​

Ama kolay deÄŸil kelebek olmak, kabuÄŸunu kırmak, kendini deÄŸiÅŸtirmek, farklı olmak…

​

Var olandan, bizi sınırlayan, küçülten hayatlardan “rahatsız olmak” gerek önce. GeliÅŸmeye yol açan “rahatsızlık” iyi bir ÅŸey yani.

​

Rahat olan deÄŸiÅŸmez ve deÄŸiÅŸtirmez çünkü.

​

Değiştiren, rahatsız olandır.

​

Sonra kabuğumuzu kırmak gerek.

​

Rahatsız olmak, kabuÄŸumuzu kırmak için ona vurduÄŸumuz ilk darbedir aynı zamanda. KabuÄŸumuzu kırmadan deÄŸiÅŸemeyiz;  kabuÄŸumuzdan dışarı çıkmalıyız önce.

​

Sonra deÄŸiÅŸimden ne beklediÄŸimizi, neyi hedeflediÄŸimizi canlandırmamız gerek, hem de en iyisini, en güzelini düÅŸünmek, biçimlendirmek kafamızda. Aklımızın, duygularımızın sınırlarını geniÅŸletmek, zorlamak gerek. Var olandan uzaklaÅŸmak; “hayal kurmak” kısacası.

​

Hayali olmayan yaÅŸar sadece, sürünerek yaÅŸar. YaÅŸadığını düÅŸünür; bazen iyi, güvenli yaÅŸadığını dahi düÅŸünür ve sevinir.

​

Renksizdir hayatı, tekdüzedir.

​

Kelebeklerle dolu bir hayat olmalı yaÅŸadığımız;  hayatın kelebeÄŸi olmalıyız.

​

Hayatı kelebeÄŸe dönüÅŸtürmeliyiz belki de.*

bottom of page